Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Şubat 2011 Salı

Olmayan "şimdi" nin günlükleri


Elia Suleiman..
Nasıralı İsa'nın hemşerisi..
Kutsal toprakların sinemaya armağanı ..
Birçok filme (North by northwest,Kırmızı Balon vb.)yapıtlarında selam gönderen gerçek bir sinefil
Modern çağın Buster Keaton'i..

İki filmini izledim birbirinden mükemmel.
İlk filmi " The Divine Intervention" ve son filmi "The time That Remains "

Müthiş bir mizah duygusu,hınzırca taşlamalar, bölünmüş toprakların,dağılmış toplumların ve parçalanmış insanların asla melodramatik olmayan çok samimi hikayeleri...

Alt okumalara çok açık ama sembolizmi kulanırken cryptic olma batağına düşmeden kotarılmış ,her katmanıyla sevilesi filmler

İki filmin ortak yanları tekrarin,rutinin,yeknesaklığın mizahı,absürd orantısızlık ve eşitsizlik...İki filminde de oynaması..Tek bir mimik ve kelime olmadan..

Ben son filmini bir gıdım daha fazla sevdim..
Otobiyografik olduğu için..

Çocukluk travmalarının öcünü sinemayla almış..
Babasına bir güzelleme,annesine bir ağıt yakmış..

Suluboya resim estetiğinde bir sinematografi..

Haylaz replikler : "Askeri konulardan ordu komutanı,sivil konulardan belediye başkanı sorumludur,Hangi konunun askeri,hangi konunun sivil olduguna ordu komutanı karar verir"

Ve müthiş sahneler :
- Kendini trafik polisi sanan deli..Ulus'ta da vardı eskiden bir tane...
- Namlusuyla depoltize,dejenere genci izleyen devasa tank
- Gençlerin dingildediği disko..İsmi "Stones" !
- Meryem'in gözüne takılan gözlük
- Savaş alanını bulamayan Iraklı asker
- Havai fişekler ve anne
- Gözleri bağlı baba

Ortadoğunun tam ortasından ...

20 Şubat 2011 Pazar

Öğretmenden ,doktordan az kullanılmış kutsal otomobil..


Kutsal meslekler..
Doktorluk ve öğretmenlik kutsaldır !
Al sana oxymoronun alası ..
Hiçbir meslek kutsal olamaz.
Karşılığında para alınarak yapılan bir şey kutsal olamaz çünkü
Sadece "iş" tir.
Kimisi parasını öyle kazanır ,kimisi böyle...
Kazandığın para yasalsa eğer, ne seni benden,ne beni ondan üstün kılar,bu parayı nasıl kazanmayı tercih ettiğimiz.

Ha eğer sınır tanımayan doktorlardan biriysen , Somali'deki aç çocuklara bakıyorsan para almadan, ya da parasızlıktan okula gidemeyen çocuklara okuma öğretiyorsan o başka..

Ama bunları yapmıyorsan eğer,hiç boşa caka satma hemşerim

Bir tek senin mesleğinde şöyle bir uyarı var çünkü :
Primum non nocere

Ommmmm...


Her kadın bir miktar Budist'tir
Hayatının en azından bir bölümünde
Bir öküze tapmıştır mutlaka

17 Şubat 2011 Perşembe

Sen ne yapıyordun ?


Hadi biraz yan hikayelere bakalım..

Aşağılık baba çocuğunu taciz eder...Yaratığı asalım tabii..Çocuğu saralım sarmalayalım elbette.Ya başka tarafa bakan anne,görmezden gelen anne..Mağdur mu sanki bu durumda o?

Naziler Yahudilere soykırımın en korkuncunu yaptı elbette..Peki o kahrolası kamplarda yanan eşcinseller,siyasi mahkumlar,Çingeneler ne oldu ?
Peki o Nazileri güya cezalandırmak adına savaş aslında bitmişken Dresden'i fosfor bombalarıyla dümdüz edip 250.000 sivili cayır cayır yakan "özgürlük savaşçılarını" biliyor muyuz ? Ya da Naziler iktidara geldiğinde onlara "Pearl Harbor" da gemiler yanana kadar alkış tutan Amerikan entelijansiyasını tanıyor muyuz ?

Bana Ermeni soykırımından dem vuran Fransız kardeşim, Cezayir'deki paraşütçülerin söktüğü tırnaklar uykuna giriyor mu geceleri ? Varsa bir hesap sana değil Zululu'lara veririm ben ya da "toplama kamplarında" virüslü battaniyelerle "termine edilen" Sioux'lara veririm hesabımı..

Hutularla Tutsiler birbirlerini kestiler ama o sırada Fransızlar ne yapıyordu ?

Srebrenica'da Sırplar Boşnakları doğradı ,tecavüz etti ama o sırada Hollanda askerleri kenara çekilip ne yapıyordu ?..

Ah bu kahrolası ikiyüzlülük...

İşte bu nedenledir ki ailemde en gurur duyduğum olay:

Adını taşımaktan gurur duyduğum Emekli albay Mehmet Raşid Sindel'in gece subay üniformasını ve istiklal madalyasını sandığından çıkartıp robdeşambırının üzerine giyip 6-7 Eylül'de gayrimüslimlerin yaşadığı sokağın önünde yaşına başına bakmadan dimdik dikilerek ,it kopuğu " Benim cesedimi çiğnemeden buraya giremezsiniz" diye püskürttüğü andır.

Acıyı bal eylemeseydik..


Ucuz bir film sahnesi : Post-ilk-sex yatakta yanyana yatan bir çift..Çarşaf adamın göbeğinde kadının boynunda tabii..

Adam : Çok acılar çektim küçüklüğümde..bıdı bıdı..vıdı vıdı..
Kadın : Ah canııım...

Kadın adama aşık olur.Eh ne oldu şimdi..Ne yaptı herif sana da aşık oldun ?

Sempati duyduk abinin acısına..
.. ama neden yücelttik şimdi o acıyı ?

* * *

"Çok acılar çektik biz ,mapuslarda çürüdük"...Alkışşşş !!!

Hoppala !!..Tamam çok üzgünüm çektikleriniz için,size el kaldıranların allah yedi düvel cezasını versin,bir daha hiç yaşanmasın ama "kötü yazarsın" yahu !..Eh ben o devirde doğmadım ,ne yapıcam şimdi ? Kitabı sattırmam için kafayı kırdırmam mı lazım illa ???

Neden yücelttik şimdi biz bu acıyı ?

Kimlikler


Tüm kimliklere saygım var.

Ayrıca saygı duymak haddime mi düşmüş .Herkesin veri ya da seçtiği kimliği kendisinedir.

Dini,ırksal,cinsel,siyasi kimliği her ne olursa olsun benim için bu bir "mesele" değildir.Ama kimlik meselesiyle büyük meselem var..

Herhangi bir kimlik nedeniyle,herhangi bir toplumun,topluluğun ya da bireyin baskı görmesine,aşağılanmasına ezilmesine ne kadar karşıysam,bunun tam tersi olarak herhangi bir kimliğin yüceltilmesine de hem yürekten hem de tabii ki tutarlı olmanın bir ön şartı olarak zihinsel olarak karşıyım.

Eşcinsellerle ve eşcinsellikle ilgili hiçbir meselem yok.Ama eşcinsellere yapılan aşağılamaya nasıl isyan ediyorsam bunun ve tabii ki herhangi bir cinsel tercihin yüceltilmesine de o derece karşıyım. Bu anlamda "gay pride" yürüyüşü bence maskaralıktır..Eşcinsellerin sinema yapmasına karşı değilim,eşcinsellik temalı filmlere de karşı değilim ama "gay lesbian" diye bir genre olmasına,bazı yönetmenlerin sadece bu kimliği yücelten filmler yapmasına karşıyım

İnsanlık tarihinin en büyük ayıplarından birinin Amerika'da zencilere yapılan zulum olduğunu düşünürüm.Olimpiyatlarda kürsüde siyah eldivenlerini yumruk yaparak kaldıran Kara Panterlerle atardı yüreğim o zaman yaşıyor olsaydım.Ama bugün hala o adı batasıca,sinsi,ikiyüzlü "politik doğruluk" denen şey yüzünden zencilere "black" denemeyip "African American" denmesi de kepazeliktir. Zamanında "nigger" denmesi kadar kusturucudur.

Feodalitenin bu ülkede insana ve özellikle kadına çektirdiği acılardan sonuna kadar tiksinen biri olarak örneğin mabadımın ilericilerinin savunageldiği "kadın kotası"nın kadına yapılan en büyük aşağılama olduğunu düşünüyorum..Tüylerimi diken diken eden bir "batı taklitçisi" soru şudur mesela : "Sizin üstyönetiminizde kaç kadın var ? " "Bilmem.Sizinkinde kaç agnostik var ?" "Ya da bilmem,sizinkinde üstte olmayı sevenlerin oranı kaç" ? Bu anlamda yaşam içinde kadın olmak anlamında hiçbir sorun yaşamayan şanslı kadın azınlıktan bazılarının otun bokun içinde "kadına olumsuz yaklaşım " araması yapması da beni toplumun büyük çoğunluğunda kadına reva görülen vahşi uygulamalar kadar öfkelendiriyor.

Her insanın, insan olmaya indirgenebileceği,"ne olduğumuzun" değil "ne yaptığımızın" değerli olacağı akıl serinliğine duyulan özlemimle..

8 Şubat 2011 Salı

God save the Queen !


Rock tarihinin en önemli albümlerinden biri ellerimde

Queen - A night at the opera

Ve olmasi gerektigi formatta :
Analog..vinyl
Selin'in görünce "Ne kadar büyük cd" dediği türden..

mtv ergenlerinin kafa sallayarak eğlenip, dingildediği
Bohemian Rhapsody..
Ki içinde :
"I don't want to die.
I sometimes wish I'd never been born at all " dizeleri geçer..
Hüzün ki en çok yakışandır sana Freddie


Son derece karmaşık,melodik ve sofistike Brian May bestesi The Prophet's song

İnsanin içini burkan, terkedilmişin yalvarış şarkısı,elbette Mercury bestesi: Love of my life

I'm in love with my car,39 ve diğerleri..

Ama tabii ki en sevdigim Queen bestesi :
Death on two legs : Bir öfke senfonisi..

Have you found a new toy to replace me
Can you face me
But now you can kiss my ass goodbye..

Yıl 1975 ve albümde şarkının ismi şöyle yazılmış :
Death on two Legs (Dedicated to....)
Eski menajerlerine sallamış çok fena..

Şarkı sözlerini dinlemem,okumam normalde

Vokaller melodinin bir parçası,bir enstrumandır benim için..

Ama iş LP kapağı okumaya gelince durum değişiyor ..

Cast 'te şu yazıyor:
Freddy Mercury : vocals,vocals,Bechstein Debauchery and more vocals

ve sonda küçük ama önemli bir not var :
No syntesisers !

Gerçek Rock..Güzel ve görkemli 70'ler..