Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Ocak 2011 Pazartesi

Ad hominem


"Bir argümana cevap verirken argümanı eleştirmekten ziyade argümanı yapan kişiye saldırmak olarak tanımlanır; mantıksal bir safsatadır..."

Meğer hayatım boyunca hep karşılaştığım ve hep bunu yapanlardan kaçtığım eylemin felsefede önemli bir yeri varmış..Fanatizm,dogmatizm ve güç ilişkisi arttıkça ne çok rastlanıyor bu saldırıya...Temelinde ise gerçek bir aşağılık duygusu,zaaf ve/veya kötü niyet var.

Kazanmak için arkadan aşil tendona atılmış kahpece bir tekme bir bakıma

Tüm diyalogları ve tüm iletişimi bitiren,sonuçta tüm ilişkileri toprağa gömen de bu yaklaşım.

Ve sanırım sadece çocuk beyninde bu zaafa ve saldırganlığa yer yok..

10 Ocak 2011 Pazartesi

Black Swan - Aronofsky


"Pi" umut vericiydi
"Requiem for a dream" muhteşemdi
"Fountain " büyük çuvallama, " The wrestler " düş kırıklığıydı..

Black Swan ise devasa ve görkemli bir klişe çorbası..

Hollywood'da kullanılmış ne kadar klişe varsa mükemmel soslara bezenip doldurulmuş filme..

Psikolojik gerilim klişelerinden,korku filmlerine...
Başarı öyküsü klişelerinden, alter ego klişelerine kadar...

Filmi seyrederken, anaakım sinemanın bir sürü bildik örneği geçiyor gözlerinizin önünden.

Baştan aşağı manipülasyon..Ayaktan başa tahmin edilirlik...

Yalnız hakkını vereyim..Tüm karakterler için dört dörtlük ,muazzam bir casting başarısı var..Mary Vernieu'yu başarısından ötürü kutluyorum..

Ve Natalie Portman..Kusursuz ve tüyler ürpertici bir performans..Tekrar Beyaz Kuğu'ya dönüşürkenki yüz oyunculuğu bana yıllar önce Glenn Close'un Dangerous Liaisons'daki performansını hatırlattı.İçimden ayağa fırlayıp alkışlamak geldi.

Bu filmin belki en ironik tarafı Aronofsky'nin kendisinin bir Siyah Kuğu olarak "Karanlık taraf" a geçişinin belgelenmesi ..

Siyah maskeni çek ve derin bir nefes al Darren.

Hayırlı ödüller toplayasın

May the force be with you..

6 Ocak 2011 Perşembe

Yanlış yaşam doğru yaşanmaz


Adorno demiş ki : "Yıkıcı olandan nefret eden,yaşamdan da nefret etmelidir : Çünkü yalnızca ölüsü,yaşayan varlığın bozulmamış görüntüsüdür..

Şimdi bilinçakışı yapalım bunun üzerine :
- Bu durumda özyıkım, insanın yaşamını kontrol edebilmesinin tek yoludur
- Yaşam kontrol edilemez
- Özyıkım sonuçsuz ama kaçınılmazdır.
- Varoluş aslında bir bozulma demektir.Yaşam kendini yıkarak bu bozulmayı düzeltebilir
- Öz yıkım intiharın tam karşıtıdır..Bilinçsiz öz yıkım,farkındalıksız bir eylem olduğu için intihara götürse dahi..
- Bu durumda aslında yaşama bağlamlanma özyıkım ekseninde, ancak özfarkındalık çarpanıyla mümkündür
- Adorno aslında rahatlamalı,daha çok spor yapmalı ve tercihen bir kedi ya da köpek beslemeliydi

4 Ocak 2011 Salı

Tevekkul


- Selin, bugun cok calistim, cok yoruldum

- Olur arada oyle seyler,onemli degil

...4 yrs old wisdom

1 Ocak 2011 Cumartesi

Enter the void - Ölüm kitabını okudun mu?


Enter..
"sex,money,power"
..the void

Gaspar Noe, Araf'tan bildiriyor !

ve Irreversible'in vahşi çocuğu, her seferinde elini pis taşın daha da altına sokuyor..

Travma,uyuşturucu,ihanet,intikam,cinayet,oedipus kompleksi,eşcinsellik,kürtaj, MILF,ensest..Bütün bunları artık kanıksadık .Bu filmin çarpıcılığının anlattığı şeyle hiç alakası yok aslında..

Filmin çarpıcılığı ve devrimciliği tamamen anlattığı hikayeyi nasıl anlattığı ile alakalı.

Filmin başını, yüzünü film boyunca sadece bir kere aynadan gördüğümüz karakterin gözlerinden (ve evet kamera göz kırpıyor), ölümünden sonra ortalıkta savrulan ruhunun gözünden ve tüm hayatını da ensesinin arkasındaki kameradan izliyoruz.

Başrol oyuncusu Nathaniel Brown'a sinema tarihinin en enteresan challengelarından birini yüklemiş Noe : Ense ve kulak arkası ile oynamak!

Bizler de böylece izleyici değil, güvenli bölgede kalma konforundan çıkmadan birer röntgenciye dönüşüyoruz. Üstelik seyrettiğimiz sahne,hissettiğimiz duygu ne olursa olsun ne bir adım geri atmak ne de durup olaya karışmak mümkün değilmişçesine bir katatoni içinde.

Epileptik görsel efektleri,renklerin bunaltıcı bulamacıyla çarpıcı bir görselliği,süzülen,uçan bir kamera kullanımı ve en önemlisi eşsiz,müthiş ve dahiyane bir kurgusu var filmin.

"Sadece kapa çeneni ve izle,ellerin de rahat dursun " diyen bu çirkin herifin işlerini izlemeye devam etmek büyük bir mutluluk olacak..