Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

11 Nisan 2011 Pazartesi

Hepi topu renkli topsunuz


Makaron..

Utkusuz Bebek- Nişantaşı burjuvazisinin yeni tutkusu

Acıbadem kurabiyesinden bihaber ademlerin boyalı Frenk tatlısı

Erkekseniz siyah ,kadınsanız pembe kapaklı Aşk kitabıyla iyi gider

Bir de bacağınızı elinize alıp döndüğünüz Courchevel kayak tatilinden dönüş uçağında ay-fonunuzun ekranını okşarken afyonunuz patlasın diye içtiğiniz Cafe Latte ile..

Yalnız dikkat edin !..

Aşırı tatlı merakı cinsel tatminsizlikten gelirmiş

Bir de fazla pembe makaron yiyenin boyu Sarkozy gibi kısa kalırmış..

Filler tepişirken,herhangi biriniz ölebilir ya da öldürebilirsiniz


Uzun süre uzak durdum Gus Van Sant'in Elephant filminden..
Mantıklı bir açıklaması yok fazla...

Biraz Amerikan ergenlerinin dellenip birbirini öldürmesinin docu-draması beni açmadığından ,biraz da Cannes'da Altın Palmiye almış olması kötü puandı kendi garip kriterlerim çerçevesinde...

Ancak son derece eli yüzü düzgün bir film Elephant...

Yaratıcı bir kurgu..

Takipçi kameranın ve kadraj dışının çok başarılı kullanımı..

Hoodies,blumia ve buhran

Kimliksizlik,acımasızlık ve amaçsızlık

Hiçbir tutku beslenmeyen hobi seçenekleriyle imkanlandırılmışlık

Steril,soğuk ve dışlayıcı bir hijyen..

Herşey ellerinin altında ama elleri bomboş..

Göğün altındalar ama avuçları gökyüzünü değil toprağı gösteriyor

Ölmeseler de olur ama yaşamasalar da sanki..

Robotsu,mekanik ve serinkanlı bir sakinlik..

Bilgisayar oyunlarında katliam provası yapar,internetten makineli tüfek satın alırlar

Her türlü elektronik oyuncakla birbirlerine sanal olarak "connected" ama gerçek yaşamda elektronlar kadar savruklar

Van Sant filmin sonuna "tamamen fiction" yazsa da, oyuncular filmde gerçek hayattaki isimleriyle oynasalar da tamamen bir Columbine hikayesi bu..Patlamayan bombalardan , katliamın planlanmasına,Hitler'e duyulan saygıya kadar..Sadece katillerin sonunu değiştirmekle yetinmiş..

Müzik tercihleri çok çarpıcı : Eşsiz Ayışığı Sonatı ve Für Elise sayesinde soğuk çeliğe sırtını yaslama etkisi iyice artmış..

Gelelim filmin ismine ...

Yoruma açık.

Van Sant'in yaptığı iddia edilen yoruma göre Cumhuriyetçilerin sembolu olduğu için mi ? Olabilir.

Fil hafızası yapılan kötülükleri unutturmaz mı ? Sanmıyorum..Kurguda ve hikayede buna vurgu yapılmamış

Yoksa körlerin "Fil"'i neresinden tuttuklarına göre farklı adlandırmalarından, örneğin kuyruğundan tutanın yılan sanmasından yola çıkarak mı ?

Hem farklı açılardan farklı gözle çekilmiş sahneleri ,hem de metnin olası alt okumasını düşündüğümüzde kuvvetle muhtemel..

Zeki ama zekasını gözümüze değil filin orasına burasına sokan saf bir sinema örneği karşımızdaki..