Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Temmuz 2010 Perşembe

Futbolun Commandante'si


Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu kimdir diye tartışılır hep..

Pele, Backenbauer, Cruyff , Maradona,Messi...

Ama benim ilgimi daha çok çekenler futbolun aykırı dahileridir..

Serseri George Best

Çılgın Eric Cantona

Devrimci Breitner

ve içlerinde belki en farklısı Filozof Socrates !..

tam adıyla

Sócrates Brasileiro Sampaio de Souza Vieira de Oliveira

Adamın adında gerçekten Socrates var ,diğer birçok Brezilyalı yıldız gibi lakabı değil..

Felsefe ve tip doktoru

1.93 boyunda ,saçı sakalı,bandanasıyla karizmanın vücut bulmuş hali

Corinthians ve Brezilya milli takımının kaptanı

Takim arkadasi Zico ile beraber dunya kupasi kazanamamis en buyuk iki Brezilyalı oyuncudan biri..

82 Dünya kupasında ,kalecilerin yüz karası adi batasica Valdir Peres ve Brezilya'nın yetiştirdiği gelmiş geçmiş en kazma santarfor Serginho yüzünden Rossi'nin hat trick yaptığı maçta Italya'ya 3-2 yenilerek elenmişlerdi..Futbol izleyicisi olarak masaya vurmak suretiyle elimi yaraladığım iki maçtan biridir.Diğeri için bkz (bu sefer keyiften) 3-0 'dan 4-3 kazanılan maçtır a.k.a "o röveşatalarınızı....."

86 Dünya kupasında dramatik penaltılarda Fransa'ya kaybettiler..O maçta iki penaltı ustası Socrates ve Zico penaltı kaçırdı..Gerçek bir dramaydı..Oysa ne güzel atardı penaltıları Socrates yerinden kımıldamadan,durarak...

Zaten durmayı koşmaya tercih ederdi..Açık açık dillendirdiği felsefesi "Koşan oyuncu düşünmez,düşünen oyuncu koşmaz " idi 8 numaranın..Daha sonraları çubuklu forma giyen iki aykırı 8 numaraya daha hayran olmuştuk...

Zaten hatırı sayılır miktarda alkol ve günde iki paket sigarayla fazla koşası da yoktu...

Milli takımda 60 maçta tam 22 gol attı orta sahada oynamasına rağmen

Estetik topuk paslari,sahada olan biten herşeyi görmesi ve oyunu okumasıyla meşhurdu

Çocukluk kahramanları : Fidel Castro, Che Guevera ve John Lennon idi..Che Guevera'ya da fena halde benzerdi sima olarak..

Corinthians'in maçlara " Democracia" yazan formalarla çıkmasini örgütlemişti dönemin baskıcı iktidarına karşı..

Takımda tüm kararlar demokratik oylama ile alınırdı..

Antrenman programı ve transfer politikasi dahil..

Takımın masörünün oyu Brezilya milli takımın kaptanının oyu ile eşitti

Kulüp başkanını da demokratik oylama ile seçtirmeye çalışmış, "Yapmazsanız ülkeyi terkederim " demiş,olmayınca Italya'ya gidip bir sezon sonra "çok sıkıldım " diyerek koşa koşa geri gelmiştir

50 yasinda Ingiltere'nin Garforth Town takiminda bir aylığına player/manager olmuş,sadece bir maçta yedekten girip 12 dakikacık bile olsa oynama deliliğini göstermiştir.

Şu anda kırlaşmış sakalıyla gazetelere,dergilere ve blogunda futbol,ekonomi ve siyaset yazıyor

Ve hala sahada kazanmanın detay olduğuna inanıyor.

1 yorum:

  1. hastasi oldum abinin...gercekten budur iste cok yonlu olabilmek...ama alkol ve sigaraya bu kadar yuklenmeseydi keske...muhtemelen onu uzaktan sevmek de sevmelerin en guzelidir zaten. Fakat yaziyi cok begenmedim bu sefer...neden mi ? bence kahramanina ayirman gereken satirlari kendi anilarina ve biraz da cocukca galatasaray'a ayirmissin...gerek var midir yani ? gerek varsa 'neden galatasaray', 'benim gozumde aslanlar' falan gibi baska yazilar yazmana engel nedir ki bu guzel adamin yerinden calmissin...demokrasinin, aklin, dusuncenin bu kadar ovuldugu bir yaziya durust ve aklimla yaklasmaya calistim...haaa bir de eger blog'a fotograf konabiliyorsa onun fotolarindan birini de koymaliydin bu yaziya.

    YanıtlaSil